Malatya’nın 'Gizli' Ünlüleri: Takiyettin Mengüşoğlu

Profesör Takiyettin Mengüşoğlu (1905 - 1984), Hekimhan - Ağılbaşı doğumlu. Türkiye’de felsefe dalında kurucu adlardan biri. Cumhuriyet döneminin yetiştirdiği ilk felsefeciler kuşağındandır. Anılarında, 1928’de, yatılı okuduğu Sivas Lisesi’ni bitirip ilk ve ortaokulu okuduğu “memleketi” Malatya’ya döndüğünde, şehirde kendisinden önce lise bitirebilmiş beş kişi bulunduğunu söyler. Parlak bir öğrenci olarak devlet kanalıyla açılan Avrupa sınavlarına katılır. Fransızca bildiği ve Almancayı hiç bilmediği halde planlama gereği Almanya’ya gönderilir. (O, bunu, planlamayı yapan iradenin - genç cumhuriyet yönetiminin - ileri görüşlülüğünün bir kanıtı sayar). Gelgelelim, okulun müdürü Walther Kranz, Türk olduğunu öğrenince onu okuluna almak istemez. Bakanlık dayatınca almak zorunda kalacak, ileride yeni öğrencisinden çok hoşnut kalan hoca, bu kez bakanlığa yazarak yeni Türk öğrenciler isteyecektir! Aynı Kranz, 1944’de Türkiye’ye gelip Antik Felsefe dersleri de verecek, fakülte kapısında onu Mengüşoğlu karşılayacaktır.
Mengüşoğlu, daha sonra Göttingen üniversitesinde felsefe okumaya başlar. Hocası, bu kez Moritz Geiger’dir. Hocası onu iki sömestre sonra Berlin’e, ünlü filozoflardan Nicolai Hartmann’ın yanına gönderir. Hartmann, ünlü filozof Edmund Husserl’in öğrencisidir. Mengüşoğlu’nun, Husserl felsefesiyle ve fenomenolojiyle ilgisi böyle başlar, doktora konusu olarak da fenomenolojiyi seçecektir. Döndüğünde fenomenolojinin Türkiye şubesini de açacak, öğrenciler yetiştirecek, yıllarca Felsefe Arkivi dergisini çıkaracaktır. Fenomenoloji, ülkemize en erken gelmiş felsefe akımlarından biri olmasını, Mengüşoğlu’na borçludur. Mengüşoğlu’nun genel felsefe ve kimi düşünürler hakkında kitapları da var.
Malatya kökenli tüm bilim ve kültür insanlarına özel bir ilgi duyan, yayınlarını izlemeye çalışan babam Hayrettin Abacı, Mengüşoğlu’nun da peşine düşmüş, İstanbul'a geldiğinde kendisiyle tanışmıştı. Onun Malatya’da da tanınması için yazılar da yazdı. Hatta ona Malatya’dan milletvekili olmasını önermişti. Hayatı felsefe ve düşünce sorunları ile geçmiş bir profesör, ne desin, gülümsemekle yetinmiş.
-Tahir ABACI
Kaynak:Malatyagazetecilercemiyeti

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Diğer Haberler